GOTİK MİMARİ VE İSKOÇYA
İskoçya, Büyük Britanya Birleşik Krallıklara bağlı dört ülkeden biri olup, monarşi ile yönetilmektedir. Ülkenin başkenti olan Edinburgh şehri, sahip olduğu görkemli ve ilgi çekici mimari ile ikiye ayrılmaktadır. Şehir Old Town ve New Town olarak ikiye bölünmüştür fakat bu iki bölüm birbirine bağlı olarak iç içe yerleşmiş ve bir köprü ile ayrılmıştır. Orta Çağ ile Georgian ruhunun mimariye yansıdığı bu şehirde, birçok ihtişamlı kiliseler, mezarlıklar, kaleler ve şatolara rastlamak mümkündür. Gerek yemyeşil doğaya sahip iklimi gerek ise kasvetli ve yağmurlu havasıyla İskoçya, masallarda geçen büyülü diyarların ve efsanevi korku hikayelerinin içindeymişsin izlenimini yaratmaktadır. Hem tarihi hem de kültürel anlamda birçok sanatsal çalışmaya ve mimariye ev sahipliği yapan İskoçya, ihtişamlı ve ‘’Tanrısallık’’ temalı mimarisi ile kendine hayran bırakmaktadır. Kayaların üzerine kurulmuş bir başkent olan Edinburgh, Royal Mile olarak bilinen ana cadde üzerinde kurularak UNESCO Dünya miras listesinde yerini almıştır.
- Edinburgh Kalesinin Görkemi
Edinburgh Kalesi’nin konumu tam olarak şehrin ‘’Old Town’’ olarak adlandırılan bölgede olduğu bilinmektedir. Manzarasına doyamayacağınız bir yerde bulunan kale, verdiği hakimiyet ruhu ile bütün şehri resmen ayakları altına almaktadır. Tarih boyunca adı duyulan ve savaşçılığı ile ünlenmiş birçok komutan tarafından ele geçirilmeye çalışılsa da kale kimsenin eline geçememiştir. Bulunduğu yüksek konum neticesinde şehrin büyük bir bölümünü panoromik bir görüntü ile kadrajınıza alabilirsiniz. Kalenin içinde müzeler, tarihi birçok farklı yapılar, heykeller ile süslenmiş mekanlar ve köpeklere ait mezarlar bulunmaktadır. Kalenin girişinde ise aynı zamanda Brave Heart filmi ile tanınmakta olan İskoç kahraman William Wallace’in heykeli bulunmaktadır.
- Kraliyet Yolu (Royal Mile)
İskoçya’nın hem savaşçılığı ile ünlü bir millet olması hem de geçmişi hala yaşatan bir kültüre sahip olması nedeniyle şehir, bütünüyle antik Orta Çağ ruhu ile beslenmektedir. Royal Mile, asıl adı ile High Street, Edinburgh şehrinin en işlek caddesi olmasının yanı sıra tarihe birçok şekilde tanıklık etmiş bir alandır. Sokaklar ve bütün işletmeler birbirine dar merdivenler ile bağlanmıştır. Şehrin bu alanında İskoç lezzetlerini tadabilir ve ünlü İskoç viskilerini tadabilme imkanına sahip olabilirsiniz.
- Aziz Giles Katedrali
Gotik mimarisinin en iyi örneklerinden biri olan Aziz Giles Kategrali, dönemin tarzını ve etkilerini en iyi şekilde yansıtarak doğaüstü izlenim veren yapılardan biridir. Kral I. David’in isteği üzerine yapılan katedral gotik tarzı ile birçok turist ve antik çağ ile ilgilenenler tarafından ilgi odağı haline gelmiştir. İskoçya’nın bir nevi Martin Luther’i olarak kabul edilen John Knox, ilk vaazlarını bu kilisede vermiştir. Uzun ve sivri yapısı ile ihtişamından etkilenmemek elde değil! 12.Yüzyıl’dan beridir ayakta durarak tarih severlerin gözdesi olmuştur.
- Mary King’s Close
İskoçya, hayalet hikayeleri, elf kahramanları ve masallarda yaşayan karakterleri ile ünlüdür. Bu cadde adını 17. Yüzyıl’da Close adlı yerde yaşayan bir tüccar hırsızından almıştır. Mistik bir hava yaşamak isteyen turistler tarafından en çok tercih edilen yerlerden birisidir.
- Sir Walter Scott Anıtı
İskoçya’nın en büyük tarihi roman yazarlarından biri olan Sir Walter Scott anısına dikilen bu anıt, 287 merdivenden oluşarak muhteşem bir İskoçya manzarasını izleme şöleni sunmaktadır. Gotik ve Victoria tarzı mimarinin temsilcilerinden biridir. Dünya’nın en büyük ikinci anıtı olma özelliğine sahip bu yapı, üzerinde 68 adet heykel barındırmaktadır.
- Holyrood Sarayı
Tarih boyunca kraliyet ailesindeki soylulara konaklama imkanı tanımış olan Holyrood Sarayı günümüzde turistlerin odak noktası haline gelmiştir. Sarayın içinde kraliyet ailesine ait bazı eşyaların ve antika mobilyaların sergilendiği bir alan vardır. Sarayda eski dönemlere ait kraliyet ailelerinin geleneklerini ve yaşayış tarzları sergilenmektedir. Kraliyet ailelerinin portreleri ve yatak odaları da saray içinde gezilebilecek yerler arasındadır. Neoklasik döneme ait birçok etkiyi Holyrood Sarayı’nın mimarisinde görebiliriz.
Britanya’nın Atina’sı
Edinburgh her yönü ile İskoçya tarihi için sanatsal ve kültürel değerleri temsil eden bir şehirdir. Şehrin en önemli özelliklerinden biri de birçok düşünürün, yazarın, mucidin ve bilim insanının çıkış noktasının ortak bir yeri olmasıdır. Bu özelliği ile ‘’Britanya’nın Atina’sı’’ olarak bilinmektedir. Atina şehri de bilindiği üzere birçok kültürün kaynağını bünyesinde barındırmaktadır. Sanatın, kültürün ve başarının temelini oluşturan yerlerden biri olan Atina şehri birçok başarılı girişimin de kaynağı niteliğindedir. İskoçya gotik bir mimari ve mistik birçok masal kahramanlarının yuvası olarak birden fazla alanda ilham kaynağı olmaktadır.
Yorumlar 0