Beethoven Hakkında Muhtemelen Bilmediğiniz 19 Şey


 

Dünya üzerindeki en büyük bestecilerden birisi kabul edilen Beethoven’ı ne kadar iyi tanıyorsunuz?

En büyük bestecilerden birisi olan Ludwig Van Beethoven 1770 yılının Aralık ayında Almanya’nın Bonn kentinden dünyaya geldi. Müzikal eğilimleri olan bir aileye mensuptu, dedesi ve babası eyalet korosunda solistlik yapıyordu. İnatçı, bencil, depresif ama arkadaşlarını daima seven Beethoven klasik müziğe damga vuran, yapıtları yüzyıllarca dinlenilmeye devam edecek bir sanatçı ve besteci olacaktı. Eserleri daha çok Joseph Haydn ve Mozart tarafından sınırları çizilen klasik üslup ile Frédéric Chopin ve Franz Liszt’in öncülük ettiği romantik üslup arasındaki dönemin ürünleriydi. Müzikte hümanizm ve aydınlanmanın merkeze alındığı bir dönemin öncüsü oldu ve bu kavramları müzikal anlamda sanata dâhil etti. Beethoven, ilk gençlik yıllarında ve otuzlu yaşlarının başında Avrupa’da oldukça meşhur oldu ancak yavaş yavaş duyma yetisini kaybetti. En önemli ve ünlü yapıtlarını da hayatının bu döneminde tamamladı.

 

Bu yıl 14 Aralık günü sanatçının doğumunun 251.yıldönümü olarak kutlanacak. Ünlü besteci hakkında bilmediğiniz 19 değerli bilgiyi sizler için Jan Swafford’ın “Beethoven: Anguish and Triumph” adlı biyografisinden ve buradan derledik.

 

1-Ailesinde Ludwig adını alan üçüncü kişiydi

 

Bunlardan ilkini büyükbabası, ikincisini ise Beethoven’ın doğumundan yalnızca altı gün sonra ölen abisi almıştı.

 

2-Babası tarafından keşfedildi ve çalışması için zorlandı

 

Beethoven tıpkı çağdaşı Mozart gibi babası tarafından keşfedilip, klasik müzik üstüne çalışmak için zorlandı. Johann Van Beethoven, oğlunun müzik sanatına olan eğilimini fark ederek onu tıpkı Mozart gibi bir deha seviyesine çıkartmak istedi. Bu yüzden de onu gece gündüz demeden çalışmaya zorladı. Beethoven ailesinin komşuları, küçük çocuğun bir bankta oturup ağlayarak klavye çaldığını ve babasının da ona sert bakışlarla baktığını defalarca belirttiler.

 

3-Beethoven’ın Matematiği kötüydü

 

Ailesine destek olabilmek için 11 yaşındayken okulu bırakan Beethoven çarpma ve bölme işlemlerini asla öğrenemedi. Diyelim ki 60’ı 52 ile çarpması gerekiyorsa, 60’ı 52 defa alt alta yazar ve toplayarak sonuca ulaşırdı.

 

4-Ludwig Van Beethoven Hayal Gücüyle Ünlüydü

 

Bir keresinde aile dostu olan Cäcilie Fischer ile konuşurken aniden ayaklanarak dışarı çıkmaya yeltendi. Cäcilie, söylediklerine yanıt almak istediğinde ve neden böyle yaptığını sorduğundaysa “O kadar güzel bir düşünceyle meşguldüm ki rahatsız edilmeye dayanamadım” dedi.

 

5-Viyana’ya İlk Ziyaretinde Mozart İçin Çaldı

 

O zamanlar Viyana’nın en büyük bestecisi olan Mozart, müzikal anlamda yaşıtlarının çok çok ilerisinde olduğundan diğer bestecilerden pek etkilenmiyordu. O dönem 17 yaşında olan Beethoven ise Viyana’ya ilk kez geliyordu. Bir şekilde Mozart onu dinlemek istedi. Resital sırasında neler olduğunu kimse bilmese de bir iddiaya göre Mozart onu göstererek “Gözlerinizi ondan ayırmayın, bir gün dünyaya konuşacak bir şeyler verecek” diyerek odadan çıktı.

 

6-Beethoven Doğaçlamakla Ünlüydü

 

Bestecinin çağdaşlarından birisi olan Johann Baptist Cramer, öğrencilerine onun hakkında şöyle demiştir: “Eğer Beethoven’ı doğaçlama yaparken dinlemediyseniz, doğaçlama müzik dinlememişsinizdir.”

 

7-Beethoven, Haydn’ın Öğrencisiydi

 

Yirmili yaşlarının başında Viyana’ya taşınan Beethoven, burada senfoninin babası kabul edilen Joseph Haydn’dan ders aldı. Ancak Beethoven öğretmenlerle pek geçinemezdi. Bu kez de aynısı oldu ve Haydn ile sık sık kavga edip, birbirlerinden pek hazzetmediler.

 

8-Piyano İçin Kompozisyon Yazımın Öncülük Etti

 

Beethoven’ın öncülleri olan besteciler, bestelerini daha çok klavsen için yazıyordu ancak Beethoven o dönem için bir devrime kalkışarak çalışmalarını kimsenin ilgilenmediği bir enstrüman olan piyano üzerine yazdı.

 

9-Beethoven’ın İlişkileri de Karışıktı

 

Bazı kadınlar onun dehasına hayran kalırken, bazıları onu itici buluyordu. Bir dönem flört ettiği bir kadın onu “Çirkin ve yarı deli” olarak tanımladı.

 

10-Hayatı Boyunca Hastaydı

 

Modern tıbbın çok gelişmediği bir zamanda dünyaya gelen Ludwig, sağırlık, kolit, romatizma, romatizmal ateş, tifüs, cilt hastalıkları, apse, çeşitli enfeksiyonlar, oftalmi, arterlerin enflamatuar dejenerasyonu, sarılık, kronik hepatit, sirozdan muzdaripti.

 

11-Beethoven’ın Sağırlığı Muhtemelen Çocukluk Hastalığından Kaynaklıydı

 

12-Aşkları İçin Sonatlar da Yazdı

 

Popüler eserlerinden birisi olan “Ayışığı Sonatı” adıyla da bilinen C-Sharp Minor içerisinde yer alan 14 No’lu Piyano Sonatı çalışması, 1801’de tamamlandığı andan itibaren tam bir hit oldu. Ertesi yıl Beethoven, onu öğrencisi ve sevgilisi olan Kontes Giuiletta Guicciardi’ye ithaf etti.

 

13-Piyano Öğretmenliğinden Nefret Etti

 

Bu nefretin tek istisnası yetenek düzeyine bakılmaksızın piyanoda gerçekten yetenekli olan öğrenciler ve güzel, genç hanımlardı.

 

14-Kamuoyundaki İmajını Kontrol Ediyordu

 

Dönemin önde gelen müzikal dergilerinden olan Allgemein Musikalische Zeitung’da eserine gelebilecek eleştirilerin tonunu kendisi belirledi ve derginin editörüne, eğer eserinden birkaç kopya almak istiyorsa olumsuz yorumlara fazla yer vermemesini söyledi.

 

15-Napolyon’a Senfoni Yazdı

 

İlk başlarda Napolyon’u yeniçağın ve devrimin sembolü olarak gören Beethoven, Paris’e taşınmayı düşündüğünden E-Flat Major içinde yer alan 3 No’lu Senfoni’yi ya da bilinen adıyla Eroica’yı yazdı. Daha sonra Napolyon, kendini imparator ilan edince bestecinin de ona dair hayalleri yıkılsa da senfoni Alman aydınlanmasının içinde kendine has bir yeri olan belirleyici bir sanat eseri oldu.

 

16-Schiller, Dokuzuncu Senfoni’nin Sözlerine İlham Verdi

 

Önde gelen Alman filozoflarından birisi olan Friedrich Schiller, Neşeye Övgü (orj. An die Freude) adlı şiirini 1786 yılında yayımladı. Beethoven ise şiiri, ilk defa 1824 yılında icra ettiği D Minor’da yer alan 9 No’lu Senfonisinin görkemli koro zirvesi için uyarladı.

 

17-Ludwig, Çalışmayı Asla Bırakmadı

 

Tüm şöhretine rağmen kendisine rahat bir yaşam sağlamak için zengin Viyanalıların beste siparişlerini yazmaya, piyano dersleri vermeye ve kendi müziğini icra etmeye devam etti.

 

18-Fırtına Sırasında Öldü

 

Henüz 56 yaşındayken, 1827’de, Beethoven siroz, sifiliz, kurşun zehirlenmesi veya enfeksiyon dahil olmak üzere birkaç hastalığın karışımından dolayı öldü. Yine de ölümüne neden olanın hangisi olduğu bilinmiyor. Bestekâr’ın bir arkadaşı olan Stephan Von Breuning’in oğlu olan Gerhard Von Breuning, durumu bestekârın senfonilerine benzetti: “Birbiriyle çarpışan çekiçlerin seslerinin altında kaderin kapısının dibindeydi.”

 

19-Cenazesinde Binlerce Kişi Vardı

 

Viyana’nın önde gelen bestecileri, oyun yazarları, şairleri ve entelektüel vatandaşları cenazesinde yer aldı. Währing Mezarlığında ebedi uykusuna yatan bestekârın taşında yalnızca “Beethoven” yazıyordu.

 

20-Son Sözleri

 

Son sözleri tartışmalı da olsa bu konuda pek çok spekülasyon gerek çağdaşları gerekse de ölümünden onlarca yıl sonra farklı kişiler tarafından üretilmiştir.

 

Sağırlığıyla ilişkili olarak “Cennette duyacağım” dediği, yayıncısı tarafından gönderilen 12 şişe şarap kendisine ölüm döşeğindeyken ulaştığı için “Yazık, yazık, çok geç!” dediği ya da yaygın bir inanç olarak “Alkış dostlarım, komedi bitti” dediği rivayet edilir.

 

Beethoven hakkında neler biliyorsunuz? Onun en meşhur eseri olan Ayışığı Sonatı’nı ya da 9.Senfoni’yi daha önce dinlediniz mi? Düşüncelerinizi ve yorumlarınızı yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.

 

 

Yorumlar 0

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Beethoven Hakkında Muhtemelen Bilmediğiniz 19 Şey