The Long Ballad, Xia Da tarafından yazılan bir Çin Manhua’sından uyarlanmış tarihi-drama türündeki dizidir. Diziyi incelemeye başlamadan önce Manhua nedir ona bir bakalım ve dizinin geçtiği tarihi dönem hakkında birkaç kısa bilgi paylaşalım.
Manhua; Çin anakarası, Hong Kong ve Tayvan kökenli çizgi romanlara verilen isimdir. Çizim tarzları mangadan farklıdır. En başta bu terim Çin mürekkep sanatı için kullanılmıştır. Nitekim dizide de özellikle savaş sahnelerinde etkileyici Manhua resimleri kullanılmış. Bu hikayenin anlatımını güçlendiren bir tercih olmuş. Ayrıca izlerken çizgi roman okuyormuş izlenimine kapıldığınız sahneler de var. Bu bakımdan anime manga severleri yakalayabilecek bir dizi.
Diziye konu edilen Tang hanedanlığı gerçekten de dizinin ilk bölümündeki gibi bir darbeyle tahta geçen Li Shimin’in başında bulunduğu bir hanedan. 618-907 yılları arasında Çin topraklarında hüküm sürmüş, döneminde Türk akınları ile bol bol uğraşmış olan bu hanedan, 659 yılında Göktürk Kağanlığını, 744 yılında da İkinci Doğu Göktürk Kağanlığını hakimiyeti altına almayı başarmış. Çok parlak bir dönem olarak kayıtlarda yer alıyor, öyle ki toprakların genişletildiği, halkın refah ve bolluk içinde yaşadığı, hatta kültürlenme seviyesinin arşa çıkarılıp değişik ırk, kültür ve dinlere sahip halklarla iletişim kurulduğu bir dönem olarak tarihe altın harflerle ismini yazdırmış. Tang hanedanlığı Çin’in bugünkü kültürel yapısının temellerini atmış ve dönemine göre modern bir ülke yaratmayı başarmış. Yine Türklerle ilişkilerin yoğun olduğu bir dönem, zaman zaman barışın, anlaşmazlıkların olduğu dönemlerde de savaşın eşlik ettiği toplumsal etkileşimler yaşanmış. Dizimiz Li Shimin dönemini ele aldığı için birazcık ona ve sevgili yeğeni Li Changee’ ye odaklanacağız. Yazımızın buradan sonrası spoiler içerebilir, o yüzden eğer spoiler hassasiyetiniz varsa okumamanızı tavsiye ederiz.
İlk başta klasik bir intikam hikayesi gibi gelebilir, çünkü dizi Hsüan Kapısı Olayı olarak kayıtlara geçen bir darbe ile başlıyor. Li Shimin tahta geçmek için bütün rakiplerini katlediyor, aynı zamanda da büyük bir hanedanlık olan Sui yok oluyor. Ana karakterimiz Li Changee’in annesi, kızını bütün bu olaylardan uzak tutmak için başka bir yere gönderiyor ama geçerli bir sebep gösterebilmek için Ashile kabilesinin Yuan’da olduğunu söylüyor. Tabi biz bunları sonradan anlıyoruz, çünkü final bölümüne kadar olan biteni net olarak anlayamıyor, asıl tehlikenin Ashile kabilesi olduğunu sanıyoruz. Böylece esas kızımızın macerası başlamış oluyor. İlk bölümdeki müthiş bir Çin futbolu izliyoruz, Tang hanedanlığı ve Ashile kabilesinin arasındaki mücadele de bu şekilde başlıyor. Aynı zamanda da bu Li Changee ile Tegin Ashile Sun’un da ilk karşılaşmasını içeriyor. Daha sonra bu ikili arasında unutulmaz bir aşk hikayesi yeşeriyor, ama onun öncesinde Hsüan Kapısı darbesinden sonra Li Changee amcası tarafından öldürülmemek için kaçmaya başlıyor, intikam alma hayalleri kuruyor, çok sevdiği annesini kaybediyor ve canından çok sevdiği kuzeni Li Leyan’dan ayrı düşüyor.
Li Leyan’in hikâyesine kendini yeniden yaratma hikayesi denilebilir. O yüzden ona ayrıca değinmek istiyorum. Zarif ve ürkek bir prensesken kaybolduğu günden itibaren halkın yaşadığı sefaleti görmesi, kendisinin de pek çok zor durumdan geçmesi ve dostluklar kurarak bütün bunları aşması, aynı zamanda gerçek bir prensesin camdan bir kafeste oturan genç kızdan daha fazlası olduğunu kanıtlaması, çocukluk arkadaşı Shuyu’ya duyduğu aşk, ona karşı merhamet hislerinizin kabarmasına neden oluyor. Daha sonra peşinde olan soğuk yüzlü Hao Du sizi biraz irkiltebilir. Çünkü Hao Du’nün asıl amacı diğer prenses Li Changee’yı yakalamak ve öldürmek. Daha sonra o da değişiyor, Leyan’a duyduğu aşk onu bambaşka birine dönüştürüyor.
Gelelim Ashile kabilesine ve Tegin Sun’a. Evet, Kağan’in evlatlığı olan Sun, çok akıllı bir delikanlı. Ayrıca onun bir büyüğü olan genç Kağan Sher ile mücadelesi, yanında bulunan ve ona her daim sadık Kartal timi isimli ekibi, annesinden hain Katun tarafından koparılmış bir şekilde büyümesi onun hikayesinin ana etmenleri. Katun eski bir Sui prensesi, ve hem Tang’a hem de Ashile kabilesine derin bir düşmanlık besliyor. Tek amacı oğlu Sher sayesinde Sui hanedanlığını tekrar canlandırmak. Bir Çin yapımında Çin prenseslerini entrikalar çevirirken görmek alışılagelmiş bir şey mi bilmiyorum ama açıkçası kötü bir Katun fikri hoşuma gitti. Sher’e gelirsek, ana kuzusu, bencil ve kıskanç bir karakter. Kartal Timi’ne karşılık kendisinin de bir Börü Timi var. Ashile Sun’u inanılmaz kıskanıyor. Mimi Guli adında Katun’a çalışan bir kıza aşık oluyor, kız da Ashile Sun’un arkadaşlarından Mu Jin’e aşık. Aynı zamanda da Changee bir şekilde Türklerin eline geçtiğinde (burayı anlatırsam hem aşırı uzun olur hem de haddinden fazla spoiler vermiş olurum) onun en yakın arkadaşlarından biri Mimi Guli oluyor. Aynı zamanda Changee askeri dehası sayesinde Kartal Timi’nin gözüne giriyor ve askeri danışmanları olmayı başarıyor. Bir takım vicdan azaplarından sonra işler yoluna giriyor, Tegin ve Changee dillere destan bir aşk yaşıyorlar ve hikayemiz aslında biraz havada bir finalle bitiyor. İzlediğiniz vakte değer mi bilmem, ama benim hoşuma giden bir hikaye oldu. Müzikleriyle, anlatımıyla, arada bulunan dramatik sahneleriyle ve harika Manhua’larıyla şans verilmesi gereken bir dizi. Bahsetmek gereken çok fazla karakter var elbette, ama Ashile kabilesinin akınları karşısında onurlu bir ölümü seçen Gonsun Valisi(ki Ashile Sun ve Li Changge ilk defa Gonsun’da iki düşman olarak karşı karşıya geliyorlar), kılıç ustası Lang Lang ve ekibi, bir süre Leyan’a eşlik edip trajik bir şekilde ölerek bizi hüzne boğan çocuk benim açımdan unutulmayacak karakterler arasına girdiler. Kısacası mutlaka şans verilmesi gereken bir dizi. Ve her ne kadar havada kalan bir sonu olsa da mutlu bir şekilde bitiyor.
Eğer siz de benim gibi ilk kez bir Çin dizisi izleyecekseniz, The Long Ballad harika bir seçim. İyi seyirler.
Yorumlar 0