Bologna Üniversitesi
Bologna Üniversitesi, Batı’nın en eski üniversitesidir. 1088 yılına tarihlenen üniversite, katedrallerde ve kiliselerde verilen eğitimin yetersiz kalması sebebiyle daha donanımlı bir eğitim adına kurulmuştur. Kutsal Roma İmparatoru Friedrich Barbarossa tarafından 1158 yılında alınan resmi bir belge sebebiyle kuruluş yılı başlarda 1158 olarak geçmekteydi. Zaten “üniversite” statüsüne ulaşması, kurumsallaşması 1150’leri bulmaktadır.
Burada bahsi geçen “kurulma” bir devlet güdümünde değildir. Üniversitelerin doğuşunda iki farklı durum mevcuttur. Birisi hocaların bir araya gelerek kurduğu lonca, bir diğeri de öğrencilerin kurduğu lonca modeliydi. Bologna, öğrencilerin kurduğu lonca modelidir. Bu modelde, hocalar tamamen sistem dışıdır. Hocaları para ile tutuyorlardı ve hocanın akıbetine öğrenciler karar vermekteydi. Beğendikleri hocalara ders devamlılığı sağlayabilir, beğenmedikleri hocalara cezalar verebilirlerdi. Mesela hocaların dersi nasıl anlattığı, müfredata uygun anlatıp anlatmadığı, hal ve hareketlerinin uygunsuz olması gibi durumlarda cezalarını öğrenciler verirdi.
Bazı üniversiteler (Paris gibi) katedral okullarından doğabilse de Bologna katedrallerle ilişkili değildi.
Eğitim kadrosunda ilk olarak hukukçular yer almıştır. Üniversite, Roma Hukuku çalışmalarıyla ünlüdür. (Her Ortaçağ üniversitesi, farklı farklı alanlarda ünlenmiş, kendini ispatlamıştır.) Hatta kuruluş amacı olarak “Corpus Iuris Civilis” isimli metin anılmaktadır. Bu metin Roma Hukuku’nun temel metinlerinden biridir. 529-534 yılları arasında Doğu Roma İmparatoru olan I. Justinianus’un hazırlattığı, en kapsamlı Roma Hukuku kaynaklarından biridir. Çeviri hareketleri ile 1070’lerde tekrar gün yüzüne çıkmıştır.
Üniversitelerin belli bir mekana sahip olmadan doğmalarının aksine Bologna üniversitesi başından beri daha sağlıklı şartlara sahipti. Bilindik anlamda bir sınıf ortamına en yakın olanın Bologna Üniversitesi olduğu söyleniyor.
14.yüzyıl itibariyle mantık, astronomi, felsefe, aritmetik, retorik, dil bilgisi, teoloji, Yunan ve İbranice derslerini de bünyesine katmıştır. Gelecek yüzyıllarda, doğa bilimleri, mimari alanlarında da dersler eklenmiştir.
Kadınların yeri ise dönemlerine göre oldukça aydın zihinlerin olduğu bu ortamlarda bile geri plandadır. Buna rağmen sivrilen isimler olmuştur. Mesela Bettisia Gozzadini, 1237 yılında üniversite diploması alan ilk kadınlardan biri olmuştur. 1239’da ise Bologna Üniversitesi’nde ders vermeye başlayarak tarihte bir üniversitede ders veren ilk kadın olmuştur. Gozzadini’nin seviyesinde olmasa da bir başka örnek de şu şekilde: Christine de Pizan, Kadınlar Şehri Kitabı’nda; Bologna’da hukuk profesörü olan Giovanni Andrea’nın Novella adında çok iyi eğitim almış bir kızı olduğunu ve kendisi derse gidemediği zaman profesörün yerine kızının ders anlattığını yazıyor. Fakat güzelliği öğrencilerin dikkatini dağıtmasın diye dersini bir perdenin ardından anlatıyormuş. Tarihlendirmesine ulaşamadım fakat bu büyük ihtimalle Gozzadini’den öncedir.
Bologna Üniversitesi, kesintisiz eğitimi ve bu süreçteki gelişimiyle birlikte sonuç itibariyle 11 fakülteyle birlikte eğitim öğretim hayatını sürdürmektedir. Bölüm sayısı ise 33’tür.
Mezunları arasında Papa Alexander VI (Rodrigo Borgia), Dante Alighieri, Petrarca, Enzo Ferrari (Ferrari’nin kurucusu), Umberto Eco gibi isimler bulunmaktadır.
Yorumlar 2
Emeğinize sağlık, keyifle okudum. Tarihte hep güçlü kadınlar oldu ve sizinde o güçlü kadınlardan biri olduğunuzu biliyorum. Saygılarımla profesörün kızını merak eden öğrenci:)
Çok teşekkür ederim, beğenmenize sevindim efenim 🙂 Profesörün kızıyla belki yollarımız yine kesişir 🙂