Bir çok efsanevi bir aşk vardır. Kimisi kavuşur mutlu olur, kimisi kavuşamaz hüzün olur. Efsane aşklarda da duyduğumuz konular kavuşmak için çok çaba sarf ettikleri, bir çok engel aşarken neler neler yaşadıklarını az çok hepimiz biliyoruz. Şimdiki aşklar gibi gelip geçici sevdalar yaşamamışlar. Kavuşamasa bile sevdiğinden vazgeçmemiş.
Ali ve Nino’nunda hikayesi de efsanevi bir şekilde başlamıştır. Onların aşkı da oldukça zorlu yollardan geçmiş fakat yine de birbirlerinden vazgeçmemişler. Şimdi gelelim hikayemizin detaylarına:
Hazar Denizi’nin kıyısında bulunan Bakü’de Asya ile Avrupa, Doğu ile Batı, Müslümanlık ile Hristiyanlığın iç içe yaşadıkları dönemdir. Yüzü Doğu’ya dönük olan Ali Han Şivanşir ile yüzü Batı’ya dönük olan Nino Kipiani lise yıllarında birbirlerini görüp sevdalanırlar.
Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin, Kerem ile Aslı gibi onların aşkı da o dönemlerde oldukça zorlu zamanlardan geçmiş. Ali ve Nino’nun sevdasının tek zorluluğu Doğu ve Batı’nın arasındaki sınırları kaldırmak oldukça zormuş.
Birinci Dünya Savaşı ve Rus Devrimi’nin olduğu dönem ve Azarbeycan’ın bağımsızlık savaşı verdiği bir ortam vardır. Ali, Asyalı atalarının inançları ile Nino’ya olan bağlılığı arasında seçim yapmak zorundadır.
Liseden mezun olduklarında Ali, Nino’ya evlenme teklifi eder.Nino’yu hiç bir şekilde Müslüman kadınlar gibi kapanmak zorunda olmadığını, haremin bir parçası olmayacağını söyler.Ali’nin babası müslüman bakış açılı bir insan olmasına rağmen evliliklerine destek verir. Fakat Nino’yanın babası sürekli bu durumu erteler.
Bu hikayemiz ise mutsuz bir sonla bitecektir. Çiftin peşini kadersizliğimi demeliyim yoksa şansızlık mı bilemedim. Huzursuz bir hayat peşlerini bırakmamıştır. Sürekli kaç kovala hayatları biraz olsun rayına oturmuştu. Fakat Ali ve Nino öyle düşünmüştür. Bu sırada Kızıl Ordu Azarbeycan’a girer. Ali ise ülkesini savunmak için orduya katılır ve oradaki savaşta yaşamını yitirir.
Mutsuz sonla biten sevda. Gürcistan’da heykeli yapılmıştır. Heykeli yapan kişi Tamara Kvesitadze’dir. Heykelin boyu 8 metredir. Heykelin hikayesi Azeri yazar Kurban Said’in kaleme aldığı Ali ve Nino adlı kitabından esinlenip yapılmıştır. Heykelde bulunan Erkek Müslüman genç Ali, kadın ise Gürcü prensesi Nino’yu temsil etmektedir.
Heykel her akşam 19.00 da hareket etmeye başlıyor, 19.10 olduğunda yani 10 dakikada eski pozisyonuna dönüyor. Kurban Said’in bu güzel sevdayı kaleme aldığı ilk romanıdır. 1937 yılında Viyana yayınlanmış, daha sonra 37 farklı dile çevrilmiştir. Hatta filmi bile olmuştur.
Yorumlar 0